Alturk2024

  Jeologlar, Dünya'nın üst mantosundan rekor derinlikten örnekler almaya başardı Dünya'nın mantosunun, yer kabuğu ile çekirdek arasında kalan orta katman olduğunu belirtmek gerekir. Büyük derinlik nedeniyle mantoya ulaşmak mümkün olmamıştı . Okyanusta yer kabuğu daha ince olup 10-15 km'dir, bu nedenle buradan örnek alınma şansı daha yüksektir. Bu derinliklere yapılan sondajın karmaşıklığı, uzay uçuşları ile karşılaştırılabilir. En çok araştırılan bölgelerden biri, abisal peridotitlerden oluşan Orta Atlantik Sırtı'dır, yani Atlantis masifi. Nisan-Haziran 2023 tarihleri arasında, burada JOIDES Resolution gemisinden bilim insanları çalışıyordu. Bilim insanları, bir kilometreden uzun, neredeyse kesintisiz üst manto örneği elde etmeyi başardılar. "Geçen yıl bu örnekleri aldığımızda, bu Dünya bilimi tarihinde önemli bir olaydı. Daha da önemli olan şey, bize gezegenin bileşimi ve evrimi hakkında bilgi vermesi" dedi Cardiff Üniversitesi Profesörü Johan Lissenberg. Min...

  Deniz derinliklerinden aniden çıkan dev katil dalgalar giderek daha sık rastlanan bir olgu haline geliyor. Bilim insanları alarm veriyor: Bunlar sadece doğal felaketler değil, tüm canlıları yok etme tehdidi taşıyan derin iklim değişikliklerinin belirtileri. Bilim insanları Thomas Bruning ve Balakumar Balachandran tarafından geliştirilen yeni bir teknoloji, katil dalgaların ortaya çıkışını %75 doğrulukla, ortaya çıkmalarından 5 dakika önce tahmin edebiliyor. Bu, hayatları kurtarmak ve felaketleri önlemek için tam anlamıyla birkaç dakikalık bir fırsat sunan bir atılım. Gezegenin geleceği için sorumluluk üstlenen uluslararası bir hareket olan ALLATRA ve Creative Society ortaklık projesinin gönüllüleri de kenarda durmuyor! Mayıs 2024'te Prag'da düzenlenen Zirvede ALLATRA, iklim çöküşünü durdurabilecek devrim niteliğinde bir fikir sundu: atmospheric water generators (AWGs) kullanımı. Nasıl Çalışıyor? AWGs, atmosferden su çeken ve aynı zamanda suyunu mikroplastiklerden arındıran...

  Suudi Arabistan, son yıllarda en şiddetli sellerden birini yaşıyor. Hindistan ve Çin'de uyuyan insanların üzerine dev heyelanlar düştü. Şili'de tamamen sıradışı ve incelenmemiş bir olay kaydedildi. İtalya'nın felaketin sonuçlarını gidermek için en az 15 milyon avroya ihtiyacı olacak. Bir yolcu uçağı Rusya ve Kazakistan üzerinde uçarken anormal bir dolu fırtınasına yakalandı. Ve tüm bunlar sadece 31 Temmuz ile 6 Ağustos 2024 tarihleri ​​arasındaki tek bir hafta içinde gerçekleşti!!! Peki neden iklimle ilgili bilgiler giderek daha fazla yasak ve çarpıtma konusu oluyor? Biliyor musunuz, Hindistan'da Kerala'daki şiddetli heyelanların ardından olay yerinin bilim insanları tarafından incelenmesi ve bu konuda medyada yorum yapılması yasaklandı. Ancak birkaç saat sonra kamuoyunun olumsuz tepkisi nedeniyle yasak kaldırıldı. Ve bu tek bir örnek değil. Farklı ülkeler, özellikle iklimle ilgili bilgiler konusunda giderek daha fazla çeşitli kısıtlamalarla ve yasaklarla karşılaş...

Giriş Omurga dejeneratif hastalıklarının tedavisi alanında, osteokondrozun tedavisi mümkün olmadığı ve ilerlemesinin durdurulamayacağı uzun süredir kabul görmüş bir görüştü.  Farmakolojik tedavi, fizyoterapi ve manuel terapi gibi geleneksel tedavi yöntemleri çoğu zaman yetersiz kalıyor veya hastaların durumunu daha da kötüleştiriyordu.  Ancak, akademisyen ve profesör Igor Danilov tarafından geliştirilen yenilikçi bir yaklaşım, bu hastalıkların tedavisinde yeni ufuklar açtı. Bu makale, vertebro-revitoloji yöntemini, teorik temellerini ve pratik sonuçlarını ele alan bir inceleme sunmaktadır. Vertebro-Revitoloji Yönteminin Teorik Temelleri Igor Danilov tarafından yirmi yıldan fazla bir süre önce geliştirilen vertebro-revitoloji yöntemi, omurga dejeneratif ve distrofik hastalıklarının tedavisinde tamamen yeni bir yaklaşıma dayanmaktadır. Yöntemin temelini, omurganın biyomekaniğinin yeniden sağlanması ve intervertebral disklerin rejenerasyonu kavramı oluşturur. Yöntemin temel unsu...

  Yaşam destek sistemleri bozulmakta olan gezegenimiz, insan kaynaklı etki yükü altında inliyor.  Bugün gezegensel problemler listesinde şunlar yer alıyor: İklim değişikliği; Okyanus asitlenmesi; Stratosferik ozon tabakasının incelmesi; Flor ve azotun küresel döngülerine müdahalesi; Biyolojik çeşitlilik kaybı; Küresel tatlı su kullanımı; Karasal sistemlerin değişimi; Aerozol yükü; Kimyasal kirlilik. Ancak son araştırma durumu yeni bir ışık altında gösterdi. Bilim insanları, Dünya'nın su ekosistemlerinde çözünmüş oksijen kaybını tespit etti.  Bu, okyanusun sağlığı için hayati önem taşıyan mikropların nefessiz kalıp öldüğü anlamına geliyor. En kötü senaryoda, bu durum kitlesel yok oluşlara ve gezegenin ekosisteminde geri döndürülemez değişikliklere yol açabilir. Araştırmanın baş yazarı Kevin Rose'a göre, şimdi listeye çözünmüş oksijen kaybını da eklememiz gerekiyor. Dünya'nın su ekosistemlerindeki oksijen seviyesi hızla azalıyor. Bu, görmezden gelinemeyecek bir alarm zili!...

  Dünyanın en hızlı ısınan kıtası olan Avrupa, buzulların hızla erimesinden muzdarip. İsviçre sadece iki yılda buz örtüsünün %10'unu kaybetti ve 2000 yılından bu yana buzulların üçte biri eridi. Avusturya, İtalya ve Dolomit Alpleri'ndeki buzullar da aynı kaderi paylaşıyor. Sadece Alpler küresel ısınmadan etkilenmiyor. Antarktika ürkütücü bir hızla buz kaybediyor ve bu durum yerel faunanın üremesinde aksamaya yol açıyor. Bu trajedi, gezegendeki tüm canlıları etkiliyor. Ve bu sadece dağ manzaralarının sorunu değil. Buzulların erimesi, tüm insanlığı tehdit eden küresel bir felaket. Antarktika'da, rekor sıcaklıkların yaşandığı bir dönemde, deniz buzunun büyüklüğü 2,7 milyon km² azaldı, bu da Büyük Britanya'nın on katı büyüklüğünde bir alan anlamına geliyor.  "Bu, yaklaşık olarak Büyük Britanya'nın on katı büyüklüğünde bir alan. Yani bu, son 45 yıllık gözlem dönemimizde daha önce böyle bir boyutta görmediğimiz, devasa bir deniz buzu anormalliği." diyor Briti...

Dünya üzerinde tehlike var. Sadece yanardağ patlamaları ve depremler değil, iklim değişikliği de tüm gezegen için felaket sonuçları doğurabilir. Bu trajediyi nasıl durdurabiliriz?  Geçtiğimiz günlerde dünya, Japon Meteoroloji Ajansı'nın Nankai Çukuru'nda meydana gelebilecek bir mega deprem uyarısıyla sarsıldı. Bu, gezegenimizin canlı ve öngörülemez olduğunun tehlikeli bir hatırlatıcısı. Ancak sadece depremler değil, iklim değişikliği de geri döndürülemez sonuçlara yol açabilecek ciddi bir tehdit.   8 Ağustos 2024'te Japonya'da yaşanan olaylar endişe verici bir sinyal oldu. Kyushu Adası açıklarında 7.1 büyüklüğünde bir deprem ve Japon Meteoroloji Ajansı'nın (JMA) Nankai Çukuru'nda "mega deprem" uyarısı, gezegenimizin ne kadar kırılgan olduğunu ve acil eyleme geçilmesi gerektiğini gösteriyor. JMA, Nankai Çukuru'nda önümüzdeki yıllarda meydana gelebilecek mega depreme ilişkin ilk uyarısını zaten yayınladı. Bu, Pasifik Okyanusu'ndaki iki tektonik p...

Partner projemiz Yaratıcı Toplum'un resmi Rumble.com kanalında yayınlanan yeni bir videoda, ilerici bir grup analist, dünyanın dört bir yanındaki üst düzey yetkililere yönelik siyasi şiddetin endişe verici bir eğilimini inceliyor. (Fotoğrafta "Siyasetçilere Yönelik Silahlı Saldırılar. Bundan Kim Yararlanıyor?" videosundan kareler yer alıyor) "Siyasetçilere Yönelik Silahlı Saldırılar. Bundan Kim Yararlanıyor?" adlı belgesel film, Donald Trump ve Slovakya Başbakanı Robert Fico'ya yönelik son suikast girişimlerine odaklanarak bu eylemlerin motivasyonlarını ve küresel güvenlik için olası sonuçlarını analiz ediyor. Filmde, bu suikast girişimleri ile yararlanıcıları arasındaki bağlantılara farklı bakış açıları sunan kişilerle röportajlar yer alıyor. Video yapımcıları, bu hikayenin motivasyonlarını ve gerçek "kuklacıları" anlamak için " The IMPACT " | Groundbreaking Documentary - EXPOSING ANTI-CULT TERRORISM" ( actfiles.org ) belgeseline gö...